26 Aralık 2012 Çarşamba

İlk Yarı Değerlendirmesi [Saha İçi]



Lige Elazığspor beraberliğiyle başladık. Sonraki 5 maçta ise 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldık. 6. hafta biterken Fenerbahçe 6. sıradaydı. Avrupa'da işler iyiye gidiyordu ancak ligde sırasıyla Beşiktaş galibiyeti, Bursaspor deplasmanında aldığımız beraberlik ve iç sahada yenilmezlik rekorumuzu sona erdiren Antalyaspor yenilgisi futbolcuların, Alex'in takım için (!) kurban edilmesine rağmen kendilerine gelmediğinin bir göstergesiydi. Antalyaspor maçından sonra Fenerbahçe dibe vurarak 8. sıraya gerilemişti. Sonra ki 6 maçlık periyotta 4 puan kaybeden Fenerbahçe'de (Eskişehir ve Kayseri deplasmanları), takım içinde bir düzen oturtulmulmuş, oyuncular birbirleriyle oynamaya alışmıştı. Böylece takım 2. sıraya kadar çıkmıştı. Ancak şöyle bir problem vardı ki; Fenerbahçe dişine göre bir takımla oynarsa zorlanacak gibi gözüküyordu. Bunu anlamak için Limassol deplasmanına, Akhisar Belediyespor karşısında 11 kişiyle savunma yapmamıza bakmak yeterli. Aykut Kocaman, Akhisar maçında, ligde kazandığı tek deplasman galibiyetini kaybetmek istemiyordu anlaşılan. Son iki haftaya gelindiğinde deplasmanda Galatasaray'a kötü bir oyunla yenilen Fenerbahçe, bir hafta sonra kendi evinde Karabük'e rezalet bir biçimde yeniliyordu ve ilk yarıyı beklenmedik bir biçimde, liderin 6 puan gerisinde 4. sırada tamamlıyordu.

İSTATİSTİKLER

 Lig Performansı

 İstatistikler

Toplam

Önde

Berabere

Yenik

 Oyun Süreleri

54.18 

12.05 

31.48 

10.24 

 Topa Sahip Olma

53.98 

54.88 

53.69 

53.81 

 Takım Mesafesi

56.32 

56.06 

55.34 

59.56 

 Savunma Mesafesi

44.03 

41.19 

43.47 

48.55 

 Savunmada Oyun

25.46 

26.62 

26.91 

19.79 

 Orta Alanda Oyun

48.98 

47.63 

48.79 

51.10 

 Hücumda Oyun

25.57 

25.75 

24.30 

29.11 

 Kaleye Şutlar

259 

60 

147 

52 

 Atılan Goller

25 



10



 Skor İstatistikleri
 Ağırlıklı Puan

1.24 

 Yenikken Alınan Puan

13 

 Öndeyken Verilen Puan


 Önde Oynama Süresi

19.21 

 Berabere Oynama Süresi

53.07 

 Yenik Oynama Süresi

17.32 

 Atılan Toplam Gol

25 

 Öndeyken Atılan Gol


 Berabereyken Atılan Gol


 Yenikken Atılan Gol

10 



Gol Krallığı
 Moussa Sow


 Dirk Kuyt


 Sezer Öztürk


 Gökhan Gönül


 Cristian Baroni


 Mehmet Topal


 Hasan Ali Kaldırım


 Bekir İrtegün


 Raul Meireles


 Selçuk Şahin

1



Oyuncu
Puan (/10)
Volkan Demirel
8
Joseph Yobo
7
Bekir İrtegün
6
Hasan Ali Kaldırım
7
Gökhan Gönül
7
Mehmet Topal
7
Raul Meireles
8
Miroslav Stoch
4
Dirk Kuyt
8
Cristian Baroni
6
Moussa Sow
8
Caner Erkin
6
Sezer Öztürk
6
Selçuk Şahin
5
Milos Krasic
5
Semih Şentürk
4
Mert Günok
7
 


  *istatiskler için www.matchstudy.com'a teşekkürler

21 Aralık 2012 Cuma

Sevmek Teröristliktir

12 Mayıs Cumartesi akşamı Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda bulunan herkesin ortak noktası sevmekti. Takımlarını, renklerini, oyuncularını, idarecilerini sevmek.... İnsan sevdiğinin yanında olmak ister. Onlar da sevdiklerinin yanındaydılar. Türkiye'de hiçbir güzelliğin cezasız kalmaması gibi yeni bir şey icat edildi. Seviyorsan teröristsin ve mutlaka cezalandırılmalısın. Bunun örneklerini gördük, görmeye de devam ediyoruz. Yönetenler insanlıklarını bir köşeye bıraktığı sürece bunları görmeye devam edeceğiz.








Polis terörünün sadece bize zarar veren yönlerini yazmak bizi de onlar gibi omurgasız yapar. 19 Aralık Çarşamba günü en demokratik haklarını kullanıp protesto yapan ODTÜ'lü öğrenciler karşılarında 2 bin polis çok sayıda zırhlı araç ve TOMA'ları gördüler. Yandaş medyalara kanıp "ilk önce öğrenciler saldırmış" diyenler çıkacaktır ama biraz araştırma yapıldığında olayın nasıl geliştiğini anlayacaksınız. Olaylarda birçok öğrenci göz altına alındı. Bir öğrenci başına gelen gaz bombası nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Peki bu öğrencileri bir araya getiren neydi? Sevmek ve sevdiklerine sürekli zarar verenleri protesto etmek. Sevmek ağır bir suçtur, (!) cezalandırıldılar.

Görüşleriniz farklı olabilir ama sırf sizin gibi düşünmüyor diye insanlara zulmedilmesine destek olursanız o ateş birgün sizi de yakar. Bir hadiste der ki "Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır." Ve bir rahibin günlüğünden çıkan not: 
"Önce Yahudiler için geldiler 
Sesimi çıkarmadım –
Çünkü ben Yahudi değildim
Sonra komünistler için geldiler
Sesimi çıkarmadım –
Çünkü ben komünist değildim
Sonra sendikacılar için geldiler
Sesimi çıkarmadım –
Çünkü ben sendikacı değildim
Sonra benim için geldiler
Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı..."







Ve bugün kanımızı donduran, insanlık denen şeyin ne kadar uzağında olduğumuzu gösteren görüntüler. Bir polis sara krizi geçiren bir seyirciyi dövüyor.


20 Aralık 2012 Perşembe

Susmayın

Ey Aziz Yıldırım susma.

Büyük Fenerbahçe taraftarı susma.

Teknik direktör, antrenörler susmayın.

Oyuncular susmayın.

Ve vicdanı olan insanlar susmayın.

Gürültü yapın. Bağırın. Sövün. Vurun. Kırın. Parçalayın. Ama susmayın.

Çünkü sustukça üzerimizden silindir gibi geçtiler.

Direnmedik mi? Direndik. Coplanmadık mı? Coplandık. Biber gazı yemedik mi? Yedik. TOMA'ya kafa atmadık mı atık.

Ama bitmedi oyunları. Çünkü bizler bağırırken sizler susuyordunuz. Sizler sustukça hepimiz eziliyorduk.

Yetmedi mi oyunlar, düzenler, çarklar?

Eğer biraz olsun vicdanınız varsa susmayın.

14 Aralık 2012 Cuma

Umut

Spartak Moskova maçında Alex oyuna girerken
Bir blogda gezinirken bu fotoğrafa rastladım. Aklıma o anki ruh halim geldi.

Spartak Moskova ile yaptığımız ikinci maçtı. Maç hakkındaki değerlendirmem için tıklayın. Selçuk Şahin'in belki de kariyerinde oynadığı en kötü maçtı. Aykut Kocaman onu 65 dakika oyunda tuttu. Ve en nihayetinde kendi egosunu yenip Alex'i oyuna aldı.

Alex'i oyuna almasıyla taraftarın içinde bir umut ışığı doğdu. Sevinç çığlıkları atıyorduk. 1-0 geride olmamıza rağmen sanki maçı kazanmış gibi seviniyorduk. Çünkü Alex'e güveniyorduk ve Alex'e güvenmekte haklıydık. Çünkü Kaptan hiçbir zaman bizi yarı yolda bırakmadı. Oynadığı her maç bize güven verirdi, rakiplere korku salardı.

Alex Galatasaray maçında frikik kullanırken

Ancak o günler geride kaldı. Kaptanı gemisinden, Fenerbahçesinden, gönderdiler. Bundan böyle taraftar diken üstünde; rakipler ise daha rahat. Rakipler yatıp kalkıp Aziz ve Ali Yıldırım'a dua etsinler.