3 Temmuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3 Temmuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Kasım 2012 Cumartesi

3 Temmuz 1 Ekim ve Bugün

Bir sabah aldığım mesajdan sonra Fenerbahçelilik kaderim değişti. Fenerbahçe’yi pasif desteklerdim. Etliye sütlüye karışmazdım. Ama 3 Temmuz’dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamazdı, olmamalıydı. Safları sıklaştırma zamanıydı. En kral Fenerbahçeli olanlar bile sırtını dönerken, kahpeler arkamızdan oyun çevirirken, işlemediğimiz suçlardan yargılanırken evimde oturamazdım… Oturmadım da. Fenerbahçe nerdeyse ben de oradaydım. Aklım, fikrim, gücüm, kuvvetim Fenerbahçe içindi. Çok tepki çektim. “Abartıyorsun” dediler. “Fenerbahçe sana ne veriyor” dediler. Vazgeçiremediler. Fenerbahçeli olarak üzerime düşeni yapmaya çalıştım. Ve 365 gün sonra 2 Temmuz sabahı Metris’te, başkanı beklerken, yorgunken, son bir güçle her şeyin bittiğini gözümle görmeyi beklerken tüm oyunların biteceğini düşünüyordum. Ama öyle olmadı.

Oyunlar bitmedi. Baskı hala üzerimizdeydi. Hakem hataları bitmemişti. (Bkz: Süper Kupa maçı)
Sonra kötü sonuçlar bizi birbirimize düşürdü. Kaptanımı, canımı, yolladılar. Kızgındım, nefret kapladı içimi. “Papaza kızıp oruç bozmak” diye bir söz vardır. Heralde durumumu en iyi bu söz anlatır. İster istemez uzaklaştım sevdamdan. Gitmedi ayaklarım Kadıköy’e.

Ama gün yine safları sıklaştıma günü. Ne oyunlar bitti ne de kahpelikler. Kim ne derse desin böyle bir günde sevdama sahip çıkmak benim Fenerbahçelilik görevimdir.

Biz varken Fenerbahçe yıkılmaz.

29 Ağustos 2012 Çarşamba

3 Temmuzun Rövanş Maçı Fenerbahçe-Spartak Moskova

Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, sevdalılar ve kocaman yürekli adamlar yalan bir senaryo yüzünden  365 gün kan ağladılar.

365 gün adalet aradılar. 

Cop yediler, biber gazı yediler.

İftiraya uğrayıp,  yaftalandılar.

Sevdiler... Çok sevdiler...

Asla vazgeçmediler. İnanmaktan, umut etmekten vazgeçmediler...

Kadınlar ve çocuklar tarih yazdılar.

Sevdalı adamlar destan yazdılar.

Silivri'de, Çağlayan Adliyesi'nde, Metris'te, Mabedimizde, Topuk Yaylası'nda ...

Üşüdüklerinde meşale yakarak ısındılar...

Fenerbahçe bayrağının gölgesinde güneşten korundular...

Direndiler. Direndiler...

365 gün korkutulmaya çalışıldılar. Sopalardan, cezalardan bahsettiler..

Yine vazgeçmediler...

Ve bugün... Bugün intikam günü.

Bugün içteki, dıştaki tüm düşmanlara gücümüzü gösterme günü.

Bugün yorgun savaşçıların zafer günü.

Bugün rövanş günü...